14 Kasım 2013 Perşembe

Korelilerle Tanışma Maceram :)

Bugün size Korelilerle olan ilk konuşma maceramı anlatmak istiyorum. 2-3 dakikalık bir şeyden bahsetmiyorum yarım saat kadar sohbet ettik. Ve şimdi en başından anlatmaya başlıyorum :)
İskenderun'dan Gelibolu'ya dönme yolundaydım. 18 saatlik yol bitmiş, Lapseki'ye gelmiştim yani yarım saat feribot yolculuğundan sonra Gelibolu'da olacaktım. Aldım biletimi hava soğuk olduğu için de içeri girip koltuklardan birinin tam ortasına oturdum ki yanıma birileri gelmesin.. Tabi düşündüğüm gibi olmadı, iyi ki olmadı. Yani şöyle ki birkaç gün önce İskenderun'dan 1500 kelimelik Korece kartlarından almıştım bari onlara çalışıyım diye çıkardım çantamdan. Tam çalışmaya başlayacağım etraf Korelilerin sesleriyle doldu, kulağıma Korece konuşmalar gelmeye başladı.. Kafamı bir kaldırdım karşımda 20-30 kişilik Koreli grup. Genelde Lapseki feribotlarında hep görürüm bu çok acayip bir şey değil ama bu sefer Koreli olduklarından emindim, yanımda ailem yoktu, tek başımaydım ve ne yapacağımı bilmez bir şekilde bakıp duruyordum.. Kiii Koreli orta yaşlı 2 kadın geldi yanıma oturdu. Birileriyle konuştukları için bir şey diyemedim sonra tek kaldılar çok tereddüt ettim konuşsam mı konuşmasam mı, heyecanlandım falan ama dedim Özge sakin ol, derin nefes al, kadın gelmiş yanına oturmuş bir 'Annyonghaseyo' demezsen sonra çok pişman olursun dedim. Döndüm kadına selam verdim şaşırdı dizilerde gördüğümüz her zamanki tepkilerini verdi :)) Sonra elimdeki kartları gösterdim Korece öğreniyorum dedim. Buna daha da çok şaşırdı, aldı elimden kartları incelemeye başladı. Oradaki kelimelerin Türkçelerini okumamı istedi "merhaba", "iyi günler", "memnun oldum", "teşekkür ederim", "seni seviyorum" gibi sonra kendisi tekrar etmeye çalıştı aksanı çok tatlıydı :) Adımı sordu söyledim o da kendisininkini söyledi. Lise öğrencisi misin dedi üniversite okuyorum deyince şaşırdı kaç yaşındasın dedi 18 dedim Kore'de 20 yaşında üniversiteye gidiliyormuş ben küçük gösteriyormuşum :)) Bana Kore'ye onları ziyarete gitmemi söyledi çok istiyorum umarım bir gün gelirim dedim. Sonra ben "onni?" "Ajumma?" hangisini söylemem gerek gibi bir şey sormaya çalıştım bana"missı" de dedi. Onni gençler için dedi 3 çocuğu varmış 2 oğlan 1 kız ortaokul,lise,üniversite okuyorlarmış. Maalesef üniversite okuyan kızıymış yoksa kendimi gelin kabul ettirmeye çalışacaktım ama kısmet napalım :P Biz konuşacak şey bulamayınca yine aldı kelime kartlarımı "çok güzelsiniz" yazısını okuttu sonra bana bakarak söyledi ayy canım ya ne tatlı kadın o gün ben kendime sadece dağılmış halde diyebilirdim 18 saat yolculuk ve uykusuzluktan oluşmuş gözaltı morlukları, en rahat eşofman, atkuyruğu toplanmış saç ve 0 makyajla kesinlikle güzel olmaya çok çok çok uzaktım. Kibar insanlar şu Koreliler :)) "gamsahamnida" diye karşılık verdim. Ben Korece konuştukça gülümsemesi daha da genişliyordu :) Sonra yanımıza bir adam geldi Korece konuştular 'çay istiyor musun?' gibi bir şeyler dedi sanırım. Kadın da beni göstererek bir şeyler söyledi sonra bana dönüp kocası olduğunu söyledi adama da selam verdim. Yalnız ajuşşi çok karizmatikti yaa :D :D Tabi bu arada kartlar hala teyzede bu sefer "Erkek arkadaşın var mı?" diye sordu. üzgün üzgün "obsoo" gibi bir cevap verdim kocasıyla gülmeye başladılar, bu sefer kocasını gösterip "Ce namca chingu (benim erkek arkadaşım)" dedi :)) Biz orada muhabbet ederken etrafımız daha kalabalık olmaya başladı ajuşşinin arkadaşı da geldi 2si birlikte kartları bayağı incelediler kendi aralarında Korece konuştular o sırada missı (:P) ne konuştukları hakkında açıklamalar yapmaya çalıştı. 

Bunlar da Korece kartlarımdan birkaç sayfa :)







Sonra onlardan uzaklaşıp bana başka sorular sormaya devam etti. Nerede yaşadığımı sordu Çanakkale/Gelibolu dedim. Asya-Avrupa geçişinin nasıl olduğunu sordu. Olduğumuz yerin,Çanakkale'nin Asya olduğunu,gittiğimiz yerin Gelibolu'nun Avrupa olduğunu söyledim. Feribotla geçiş yapıyorsunuz çok güzel falan dedi :) Sonra benden kağıt kalem vermemi istedi. Adını,adresini,telefon numarasını,e-mail adresini verdi 
(Maalesef yazılar biraz silindi kurşun kalem veren beynimi.. :/ Numarasını da gizli tutmak için kapattım)

ve benimde yazmamı istedi onları değiş-tokuş yaptık :) Sonra kocası fotoğrafımızı çekmek istedi yani onlarda birkaç fotoğrafım var ben gidemesem de fotoğraflarım Kore'ye ulaşmış durumda :D Her ne kadar çirkin olsam da bu iyi bir şey. Kötü olan benim telefonumun şarjının bitmiş olması ve onların fotolarının bende olmayışı :/
Böyle hoş sohbet ederken yarım saat geçti, yol bitti ve maalesef ayrılma vakti geldi. Vedalaşıp aşağıya indik. Onlar arabalarına gittiler bende bavulmun yanına.. Ve böylece ilk Korelilerle konuşma maceram son buldu. O an dedim ki iyiki o cesareti gösterip konuşmuşum. Böyle bir fırsatı birdaha ne zaman yakalarım kim bilir.. Hem böyle tatlı insanların karşıma çıkacağı da beli değil. Yani bu benim için çok güzel bir deneyim oldu hem kendime güvenim de yerine geldi.
"Seviyorsan git konuş abi" lafını seviyorum ve tamamen katılıyorum asdfghjklş :D :D
Yeni yazımın gelmesi çok uzun zaman aldı biliyorum ama benim de üniversite ortamına alışmam uzun sürdü. Vizelerim bittikten sonra daha rahat olacağım. Arayı çok açmadan yeni yazılarımı paylaşabilmeyi umuyorum :)

Özge..